CEZA HUKUKU ALANINDAKİ FAALİYETLERİMİZ
Büromuz tarafından; gerek şüpheli veya sanık müdafii, gerekse de şikayetçi vekili olarak ceza hukukunun her alanında hizmet verilmektedir.
Şöyle ki, gerek tüm soruşturma aşamalarında (yakalama, gözaltı, tutuklama vs.) gerekse tüm suçlar yönünden yürütülen kovuşturmalarda, (öldürme ve yaralama suçları, uyuşturucu suçları, cinsel suçlar, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, devlete karşı suçlar, kaçakçılık suçları, piyasa dolandırıcılığı-manipülasyon suçu vs.) faaliyette bulunmaktayız.
Büromuz halihazırda Tekirdağ'ın Süleymanpaşa, Çorlu ve Çerkezköy ilçeleri ile İstanbul ilinde faaliyet göstermektedir.
Sitemizde ceza hukukunun temel prensiplerinden hangi suçun karşılığında ne kadar ceza öngörüldüğüne kadar birçok konuda, özellikle Yargıtay kararları çerçevesinde yazılar ele alınmış olup bu yazılara yazı dizinimizi inceleyerek ulaşabilirsiniz. Ancak, yazılarımızda yer alan bilgilerin her somut olay özelinde en iyi biçimde ele alınması gerekir. Bu nedenle, her ceza soruşturma yahut dava dosyasının bir ceza avukatı aracılığıyla takip edilmesi önerilmektedir.
CEZA HUKUKUNUN TEMEL İLKELERİ VE AMACI
Ceza hukuku, kamu hukukunun bir dalı olup en eski hukuk alanıdır. Toplum tarihi içerisinde insanların birbirleriyle yaşamaya başlamasıyla beraber ceza normlarına da ihtiyaç duyulmuştur. Gelişen dünyada bugün itibariyle yüzlerce eylem suç olarak tanımlanmış, değişen ihtiyaçlarla beraber yeni suçlar da ortaya çıkmaktadır. Nitekim, bilişim suçları konuya örnek olarak gösterilebilir.
Genel hukuk ilkeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, T.C. Anayasası, Türk Ceza Kanunu ve ulusal ve uluslararası hukuk uygulaması kapsamında ceza hukukuna özel olmak üzere birçok prensip belirlenmiştir. Bunlar genellikle aşağıdaki gibidir:
Herkes kanun önünde eşittir. Kimseye ayrımcılık yapılamaz.
Hiç kimse, işlendiği zaman suç olmayan bir eylemden dolayı cezalandırılamaz. Aynı şekilde, suçun işlendiği sırada uygulanabilir olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Kimse ölüm cezasına mahkum edilemez.
Ceza sorumluluğu şahsidir. Herkes ancak kendi suç teşkil eden eyleminden sorumlu olabilir.
Şüpheden sanık yararlanır. Suça yönelik olarak bir şüphe bulunması durumunda suç ile itham edilen kişinin lehine yorum yapılır.
İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz. Ancak, kanunla suç ve ceza düzenlemeleri yapılabilir.
Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.
Suç ile itham edilen kimse, suçu sabit oluncaya kadar masum sayılır.
Suç ile itham edilen kimse; yöneltilen suçlar hakkında bilgilendirilme, savunmasını yapma ve hazırlamak için yeterince süreye sahip olma, avukat yardımından yararlanma, tanıklara soru sorma, dinlenilmesini isteme, delil toplanmasını talep etme ve tercümandan yararlanma haklarına sahiptir.
Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, tutuklanamaz ve sürgün edilemez.
Yakalanan kişiye en kısa sürede ve anladığı dilde hakları bildirilir.
Yakalanan kişi derhal hakim önüne çıkarılmak ve makul süre içerisinde adil bir şekilde yargılanmak hakkına sahiptir.
Hiç kimse bir suçtan dolayı birden fazla kez yargılanamaz veya mahkum edilemez.
Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
Hukuka aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.
Bir suçtan mahkum olan kimse, daha yüksek bir mahkemeye itirazda bulunmak hakkına sahiptir.
Yargılamadaki hata nedeniyle kişiler tazminat hakkına sahiptir.
Hukukun uygulanmasında yukarıdaki prensipler her zaman göz önüne bulundurulmalı ve bunlara aykırı eylem ve işlerden kaçınılmalıdır. Aksi tutum ve davranış hukuka aykırıdır.
Hukukumuzda ceza hukukuna ilişkin kurallar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmiştir. Kanunun ilk 75 maddesi genel hükümlerdir. Genel hükümler, tüm suç ve cezalara uygulanacak temel ilkeleri belirler. Örneğin, teşebbüs durumunda ne kadar indirim olacağı ya da suçların ne kadar sürede zamanaşımına uğrayacağı yahut meşru savunma halinin cezaya etkisi bu alanda düzenlenmektedir. Kanunun devamı hükümleri ise özel hükümlerdir. Özel hükümler, tek tek suçları ve bunların cezalarını göstermektedir. Örneğin kanunun 188/3. maddesinde uyuşturucu madde ticareti suç olarak tanımlanmıştır. Başkaca kanunlarda da özel hükümlere yer verilebilmektedir. Örneğin 6136 sayılı kanunda ruhsatsız silah bulundurma, 5607 sayılı kanunda kaçakçılık suçlarına yer verilmiştir.
İşlenen suçların kim tarafından nasıl soruşturulacağı, soruşturmanın nasıl yapılacağı, soruşturma sonrasında davanın açılması, yargılamanın yapılması, yargılama sonucu hüküm verilmesi ve hükme karşı itiraz yolları ve sair yargılamaya dair hususlar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda düzenlenmiştir. Cezanın verilmesinden sonra bu cezanın nasıl infaz edileceği, ne kadar süre boyunca ceza infaz kurumunda kalınacağı, koşullu salıverilme, denetimli serbestlik, açık ceza evine ayrılma koşulları ve sair konular ise 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve ilgili yönetmeliklerle düzenlenmiştir.
En basit suçtan en ağır suça ve en basit cezadan en ağır cezaya kadar çok geniş bir alanda hem ceza hukukunun temel prensipleri ve genel ilkelerini hem de ceza yargılaması esaslarını bilmek ve bu doğrultuda hareket etmek gerekir.