GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU

(UNSURLARI VE İSPAT)

1.        Genel Açıklamalar

 

Göçmen kaçakçılığı suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Uluslararası Suçlar” kısmında 79. maddede düzenlenmiştir. Öncelikle kanun maddesini aşağıdaki şekilde verelim:


 “(1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollardan;

 a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,

 b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,

Kişi, beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 22/7/2010 - 6008/6 md.) Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.


(2) (Ek fıkra: 22/7/2010 - 6008/6 md.) Suçun, mağdurların;  

a) Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,

 b) Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi,

hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.


(3) (Değişik:6/12/2019-7196/56 md.) Bu suçun; birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır.


(4) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.”

 

2.        Korunan Hukuki Değer

 

Bu suçla korunan hukuki değer, karma nitelik taşır. Esasen suçun düzenleniş amacı, uluslararası kamu düzenini sağlamaktır. Madde gerekçesinde de suçun, ilgili uluslararası sözleşmesi gereği ihdas edildiği belirtilmiştir. Ne var ki bu suçun işleniş şeklinde göçmenler genellikle onur kırıcı muameleye maruz kalmakta veyahut da çok zor şartlar altında uzun zaman geçirmektedirler. Dolayısıyla göçmen kaçakçılığı suçunda; hem göçmenlerin hayatları, vücut bütünlükleri, malvarlıkları korunmakta hem de ulusal ve uluslararası kamu düzeni korunmaktadır[1].


3.        Suçun Maddi Unsurları

 

Suçun faili bir özellik teşkil etmemekte olup herkes olabilir[2].

Suçun mağduru ise ulusal ve uluslararası kamudur. Yani mağduru belli olmayan suçlardan olduğundan mağdur, toplumu oluşturan herkestir. Ancak, madde metnine bakıldığında suçun nitelikli hallerinde göçmenler, suçun mağduru olarak kaleme alınmıştır. Halbuki madde gerekçesinde de belirtildiği gibi suçun düzenlenme amacı, “Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi" ve "Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokol" hükümlerinin gereğidir.

Ancak, göçmen kaçakçılığı suçunun mağdurunun kim olduğu yönü tartışmalıdır. Özellikle içtima hükümlerinin uygulanmasında, suçun mağdurunun tespiti önem arz etmektedir.

Göçmen kaçakçılığı suçunda, ilk aklan gelen, mağdurun göçmenler olduğu olsa da her suçta olduğu gibi göçmen kaçakçılığı suçunda da suçun düzenleniş amacı dikkate alınmalıdır. Bu suç, uluslararası kamu düzeninin temini amacıyla düzenlenmiştir. Bu nedenle de suçun mağduru, göçmenler değildir.

Diğer yandan, her ne kadar suçun işleniş şekillerinde göçmenler genellikle zarar görüyor olsa da bu durum zorunlu değildir. Göçmenlerin gayet sağlıklı ve çok iyi koşullarda da yasa dışı yollardan ülkeye sokulması/çıkarılması/barındırılması söz konusu olabilir ve bu hallerde de suç oluşur. Dolayısıyla bu suçun asıl mağduru uluslararası kamudur. Göçmenler ancak suçtan zarar gören olabilirler[3]. Yargıtay’a göre de göçmenler suçun mağduru değil, suçun konusudur[4]. Bu bağlamda, göçmen kaçakçılığı suçunun konusu, seçimlik hareketlerin gerçekleştirildiği kişiler, yani maddi başlığında göçmen olarak belirtilen yabancı veya Türk vatandaşıdır[5].

Aslında göçmen kelimesi; kendi ülkesinden ayrılarak yerleşmek için başka ülkeye giden, anlamına gelmektedir[6]. Seçimlik hareketlere bakıldığında ise suçun konusu olan kişilerin mutlaka, günlük dilde kullanılan göçmen kavramına karşılık gelmediği anlaşılmaktadır. Bu yönden madde başlığı, içeriği tam olarak yansıtmamaktadır. Özetle, suçun konusu olan kişiler, seçimlik hareketlere konu olabilen herhangi bir kimsedir[7].

Suçun faili ve mağduru aynı kişi olamayacağından, suçun mağduru konumundaki göçmenler fail olamazlar. Ancak mağdur olan göçmen, suçun failleri ile iş birliği içerisindeyse diğer kişilere karşı bu suçu işlemiş olacağından fail olabilir[8].

Madde metninden görüleceği gibi göçmen kaçakçılığı suçu, seçimlik hareketli olarak düzenlenmiştir. Buna göre suçun oluşması için aşağıdaki hareketlerden en az birisinin yapılmış olması gerekir:

 

 

Bu seçimlik hareket yabancının, “yani Türk vatandaşı olmayan herkes”in, Türkiye ülkesine, “yani Türkiye’nin kara, hava ve deniz ülkesi”ne girmesiyle tamamlanır.

Belirtmek gerekir ki farazi anlamda ülke, bu madde kapsamına girmemekte olup yalnızca gerçek anlamda Türkiye ülkesine giriş, suç teşkil edebilir.

Bu girişin yasa dışı olması gerekir. Yabancıların ne surette ülkemize girebileceği 5682 sayılı Pasaport Kanunu ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda yer almakta olup bu şartlara aykırı girişler yasa dışıdır. Bu bağlamda, ülkeye giriş kapılarının kullanılmaması, pasaport, vize ve sair kurallara uyulmaması, ülkeye giren kişinin yasaklı kişilerden olması gibi hususlar yasa dışı olduğundan göçmen kaçakçılığı suçuna vücut verebilir[9].

Suçun failinin bizzat göçmenle beraber ülkeye girmesine gerek bulunmamaktadır[10].  


 

İlgili mevzuat uyarınca Türkiye’de kalması için gerekli izinleri almamış kişinin ülkede kalması yasa dışıdır. Bu kişilerin ülkede kalmasına imkan sağlamakla suç oluşur.

Madde gerekçesinde de belirtildiği gibi, yasal olarak yurda girmiş olsa da Türkiye’de kalma izni olmayan kişinin ülkede kalmasını sağlamak da göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturur.

Görüleceği gibi, ülkede kalması değil ülkede kalmasına imkan sağlamaktan bahsedilmektedir. Bu bağlamda, kalacak yer sağlama, iş bulma, kimlik ayarlama gibi hususlar bu hareket kapsamında değerlendirilecektir.

Kaçak göçmenlerin çalıştırılması, aynı zamanda 4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun'un 21. maddesi nedeniyle bir kabahat oluştursa da Kabahatler Kanunu m. 15 uyarınca faik, yalnızca suç teşkil eden TCK m. 79 uyarınca cezalandırılacaktır[11].

Bu seçimlik hareketin icrasıyla gerçekleştirilen suç, kesintisiz suç kapsamındadır[12]. Bu nedenle de hareketin, en azından temadi oluşturabilecek nitelikte bir sürekliliğe sahip olması da gerekir[13].

 

 

Yasa dışı şekilde herhangi bir kimsenin Türkiye sınırlarından dışarı çıkarılması bu suçun oluşması için yeterlidir[14].

Diğer yandan, bir önceki seçimlik harekette olduğu gibi, madde metninde çıkarılması değil, çıkarılmasına imkan sağlamaktan bahsedilmektedir. Bu bağlamda, tekne vs. ayarlamak gibi her türlü imkan sağlamak bu seçimlik hareket kapsamında değerlendirilebilecektir. Ancak, burada kişinin suça iştirak noktasındaki rolü ve hakimiyeti dikkate alınmalıdır[15].  

 

Seçimlik hareketleri özetleyecek olursak; bir kimseyi yurt dışına çıkarmak veya yabancının ülkeye sokulması ya da kalmasını sağlamak, göçmen kaçakçılığı suçunun hareket unsurudur.

Suç serbest hareketli olduğundan bu seçimlik hareketler herhangi bir şekilde icra edilebilir. Seçimlik hareketlerden bir tanesinin icrasıyla suç oluşur. Birden fazla seçimlik hareketin yapılması suça etki etmese de cezanın tayininde teşdit sebebi sayılabilir[16].

Kanunun genel hükümlerinde ihmali harekete dair genel bir düzenleme bulunmaması ve bu maddede de suçun ihmali hareketle işlenebileceği belirtilmediğinde göre, göçmen kaçakçılığı suçunun ihmali hareketle işlenememesi gerekir[17].

Suçun oluşması için ayrıca bir netice aranmaz. Göçmen kaçakçılığı suçu neticesiz, tehlike suçudur. Ayrıca, somut bir tehlike de aranmadığından göçmen kaçakçılığı suçu, soyut tehlike suçudur. Hareketin gerçekleştirilmesi suç oluşur[18].

 

4.        Suçun Manevi Unsurları

 

Göçmen kaçakçılığı suçunun oluşabilmesi için failin, maddi yarar elde etmek amacıyla hareket etmesi gerekir. Bu yönüyle de suç, ancak özel kastla işlenebilir[19]. Fail ancak bu özel kasta sahip kişi olabileceğinden göçmen kaçakçılığı suçu, olası kastla işlenemez[20].

Madde gerekçesinde de belirtildiği gibi, maddi yarar elde etme amacı güdülmesi yeterli olup bu maddi yararın elde edilip edilmediği suçun oluşumuna etki etmez. Elde edilecek olan yararın mutlaka hukuka aykırı veya haksız olması gerekmez. Kaçak olduklarını bile bile bir yer kiralayıp kira bedeli elde eden kimse de maddi yarar sağlamış olacaktır[21].

Belirtmek gerekir ki, “zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak” amacı güdüldüğünde bu suç değil, koşulları varsa insan ticareti suçu (m. 80) oluşabilir[22]. 

Yukarıda da belirtildiği üzere seçimlik hareketlerin yasa dışı yollarla icra edilmesi gerekmektedir. Failin kastının da suçun tüm maddi unsurlarını kapsaması gerektiğinden fail; yaptığı hareketlerin yasa dışı olduğu bilmeli ve buna göre hareket etmeyi de istemelidir.

 

5.        Nitelikli Haller

 

 

Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, göçmenlerin yaralanma veya ölme ihtimallerinin gerçekleşmesine elverişli koşulların varlığı gerekir[23].

Zarar-tehlike ayrımı bağlamında, bu nitelikli halde önemli olan bir tehlikenin ortaya çıkmasıdır. Dolayısıyla, hareket sonucunda mutlaka mağdurların zarar görmüş olması gerekmez[24].

Aslında bu durum, neticesi sebebiyle ağırlaşmış haldir. Bu nedenle failin en azından bu hal yönünden taksirle hareket etmiş olması gerekir[25].

 

 

Göçmen kaçakçılığı suçunun işleniş şekillerinde, genellikle göçmenler, insani olmayan şartlarda taşınmakta, bu durum haberlere konu olmaktadır. İnsan onuruna aykırı bu tür hareketlerin, haksızlığın içeriğinin daha fazla olması nedeniyle kanun koyucu, fiilin bu işleniş şeklini ağırlaştırıcı neden olarak kabul etmiştir.


 

Bu nitelikli halden bahsedebilmek için suçun müşterek fail şeklinde işlenmesi gerekir. Yani en az iki müşterek failin varlığı gerekir. Diğer iştirak şekilleri, bu sayının hesabında dikkate alınmaz[26].

 

 

Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için, öncelikle ortada bir suç örgütü bulunmalıdır[27].

Yargıtay’ın uygulamalarına göre bir suç örgütünden bahsedebilmek için aşağıdaki şartlar gerekir[28]:

 

 

Bu bağlamda, suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde göçmen kaçakçılığı suçunun işlenmesi halinde bu nitelikli hal uygulanacaktır.

 

6.        Ceza Sorumluluğunu Kaldıran ya da Azaltan Haller

 

a.        Hukuka Uygunluk Nedenleri

 

Seçimlik hareketlerin yasa dışı yollarla gerçekleştirilmesi gerektiğinden bu özel hukuka aykırılık da suçun unsuru olup bu nedenle failin kastının bu hukuka aykırılığı da kapsaması gerektiği yukarıda belirtilmişti[29].

Bu suç açısından hukuka uygunluk nedenleri uygulanmaz. Mağdur, üzerinde tasarruf edebileceği bir hakka ilişin rızaya ehil olduğundan bu suç tipinde mağdurun rızası, eylemi hukuka uygun hale getirmez[30].


b.        Kusurluluğu Kaldıran ya da Azaltan Haller

 

Kusurluluğu kaldıran hallerden zorunluluk hali, göçmen kaçakçılığı suçu açısından gündeme gelebilir.

Suçun unsuru olan maddi yarar elde edilme amacının varlığı halinde zorunluluk halinden bahsedilemez ise de böyle bir yarar elde edilmemesi, veya yalnızca zorunlu masrafların alınması gibi hallerde, özel kastın yokluğundan veya zorunluluk halinden de bahsedilebilir[31].

 

7.        Suçun Özel Görünüş Şekilleri

 

a.        Teşebbüs


Göçmen kaçakçılığı suçunda, özel bir teşebbüs hükmüne yer verilmiş ve teşebbüs halinde dahi tamamlanmış suçtan ceza verileceği düzenlenmiştir. Bu bağlamda, teşebbüs açısından icra hareketlerinin ne zaman başladığının tespit edilmesi gerekir.

Teşebbüsün varlığından söz edebilmek için elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlamak gerekir. Hangi hareketlerin bu kapsamda olup olmadığı somut olaya göre belirlenir.

Göçmen kaçakçılığı suçunda, fail ile suçun konusu olan göçmenler, maddi yarar üzerinde anlaşmasıyla suçun icra hareketleri başlamış olacaktır[32].

Ayrıca, yurt dışına çıkarılmak için yurt içinde sınıra taşınan göçmenlerin bu taşınması eylemi de bir icra hareketidir[33].

 

b.        İştirak

 

Göçmen kaçakçılığı suçuna iştirakin her türlüsü mümkündür[34]. Zaten bu suçun bir kişi tarafından işlenmesi zor bir ihtimaldir[35]. Belirtmek gerekir ki, suç ortaklarının fiilleri açısından da tüm unsurlar bulunmalıdır. Bu bağlamda, suça iştirak eden kişilerin de maddi yarar sağlama özel kastına sahip olması gerekir[36].

 

c.         İçtima

 

Göçmenlerin insani şartlarla uygun olmayan şekilde taşınması ve sair durumlarda olası kastla öldürme veya yaralama suçları gündeme gelebilir. Bu durumda gerçek içtima hükümleri uyarınca hem öldürme veya yaralama suçlarından hem de göçmen kaçakçılığı suçundan ceza verilmelidir[37].

Birden fazla göçmenin kaçırılmasında, bir fiille birden fazla mağdura karşı aynı suç işlenmiş olacağından aynı neviden fikri içtima hükümleri uygulanacağı ileri sürülse de[38] yukarıda belirtildiği üzere, suçun mağdurunun göçmenler olmadığı görüşünü benimsediğimizden m. 43/2 hükmünün uygulanamayacağını düşünmekteyiz. Yukarıda belirtildiği gibi Yargıtay da aynı görüştedir. Bu nedenle, mağduru belirsiz suçlardan olması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin de uygulanabileceği kanaatindeyiz[39].

Belirtmek gerekir ki, TCK m. 220 uyarınca örgüt çerçevesinde işlenen göçmen kaçakçılığı suçundan dolayı, ayrıca örgüt kurma, yönetme, üye olma suçundan da ceza verilir[40].

Vize, pasaport vs. işlemler için belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde TCK m. 212 uyarınca gerçek içtima hükümleri uygulanır[41].

 

8.        Diğer Hususlar

 

a.        Yaptırım

 

Göçmen kaçakçılığı suçunun temel şeklinin cezası, 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 1.000 günden 10.000 güne kadar adli para cezasıdır. İkinci fıkrada yer alan nitelikli hallerde verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılacağından hapis cezası, 7.5 yıldan 12 yıl 4 aya kadar hapis cezası olacaktır.

Suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi halinde ceza; yarısına kadar, örgüt faaliyeti çerçevesi içerisinde işlenmesi halinde ise bir katına kadar artırılır.

Ayrıca, bu suçun tüzel kişi faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde tüzel kişi hakkında güvenlik tedbiri uygulanabilir.

 

b.        Yetkili Mahkeme

 

Suçun temel şeklinin cezasının üst sınırının 8 yıl olması ve özel bir hüküm olmaması nedenleriyle görevli mahkeme, asliye ceza mahkemesidir.

 

c.         Zamanaşımı

 

Göçmen kaçakçılığı suçunda dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Ancak, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen ve ikinci fıkradaki nitelikli hallerin de bulunduğu bir olayda, cezanın üst sınırı 24 yıl 8 ay olacağından bu halde dava zamanaşımı süresi 20 yıl olacaktır.

 

d.        Cezanın Belirlenmesi ve Bireyselleştirilmesi

 

Ceza belirlenirken, diğer suçlarda da olduğu gibi TCK m. 61 çerçevesinde tayin yapılacaktır. Göçmen kaçakçılığı suçunda, özellikle göçmen sayısına göre cezada artırım yapılabilir[42]. Göçmenlerin insani olmayan şartlarda taşınması nedeniyle zaten madde metni uyarınca bir artırım yapılacağından temel cezanın tayininde aynı hususlar mükerrer değerlendirme yasağı kapsamında olacağından tekrar göz önüne alınmamalıdır.

Göçmen kaçakçılığı suçunun teşebbüs aşamasında kalması halinde tamamlanmış suç gibi değerlendirileceği yukarıda belirtilmişti. Ancak bu halde, temel ceza tayin edilirken, suçun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmelidir[43].

 

e.         Deliller ve İspat Meselesi

 

Göçmen kaçakçılığı suçunda, göçmenlerin detaylı beyanları oldukça önemli delil mahiyetindedir. Maddi yarar elde etme amacının bulunup bulunmadığı göçmen beyanlarından anlaşılabilir. Diğer yandan faillerin tespiti açısından teşhis tutanakları, faillerin bulundukları yer açısından HTS kayıtları değerlendirilmelidir. Nihayet, göçmen kaçırma amacı değil de istek üzerine taşımacılık işiyle ilgilenildiği savunmasına karşılık, gerçekten bu taşımacılık işinde ne kadar gelir elde edildiğinin ilgili yerlerden sorulup somut olaydaki menfaatle karşılaştırılması gerekir[44].

BİBLİYOGRAFYA

 

ARTUK M. Emin/GÖKCEN Ahmet/ALŞAHİN M. Emin/ÇAKIR Kerim, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 20. Baskı, Ankara, Adalet, 2022.

https://kazanci.com.tr/

https://sozluk.gov.tr/

KANGAL Zeynel, “Göçmen Kaçakçılığı Suçu”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN’a Armağan, Cilt 21, Özel Sayı, 2019, s. 221-277.

KOCA Mahmut/ÜZÜLMEZ İlhan, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 9. Baskı, Ankara, Adalet, 2023.

ÖZBEK Veli Özer/ DOĞAN Koray/ BACAKSIZ Pınar, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 17. Baskı, Ankara, Seçkin, 2022.

TEZCAN Durmuş/ERDEM Mustafa Ruhan/ÖNOK R. Murat, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, 20. Baskı, Ankara, Seçkin, 2022.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI, Ceza Muhakemesinde Toplanması Gereken Deliller, 2. Baskı, Ankara, Türkiye Adalet Akademisi, 2021.

 

DİPNOTLAR

 

[1] Durmuş Tezcan/Mustafa Ruhan Erdem/R. Murat Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, 20. Baskı, Ankara, Seçkin, 2022, s. 92. Veli Özer Özbek/Koray Doğan/Pınar Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 17. Baskı, Ankara, Seçkin, 2022, s. 64-65. Mahmut Koca/İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 9. Baskı, Ankara, Adalet, 2023, s. 75. M. Emin Artuk/Ahmet Gökcen/M. Emin Alşahin/ Kerim Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 20. Baskı, Ankara, Adalet, 2022, s. 69. Y CGK, T. 1.2.2023, E. 2020/18-209, K. 2023/50.

[2] Koca/Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 76. Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 75.

[3] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 69. Koca/Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 79. Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 76. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Ceza Muhakemesinde Toplanması Gereken Deliller, 2. Baskı, Ankara, Türkiye Adalet Akademisi, 2021, s. 220.

[4] Y 4. CD, T. 22.9.2021, E. 2021/2893, K. 2021/22447.

[5] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 93. Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 65.

[6] https://sozluk.gov.tr/

[7] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 94.

[8] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 95-96.

[9] Koca/Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 85.

[10] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 98-99. Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 71.

[11] Y CGK, T. 9.6.2020, E. 2018/9-116, K. 2020/279.

[12] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 99.

[13] Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 73.

[14] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 101.

[15] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 75.

[16] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 96.

[17] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 97. Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 71. Koca/Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 83.

[18] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 77-78.

[19] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 105. Koca/Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 96.

[20] Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 84.

[21] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 105. Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 85.

[22] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 106. Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 83.

[23] Zeynel Kangal, “Göçmen Kaçakçılığı Suçu”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN’a Armağan, Cilt 21, Özel Sayı, 2019, s. 247.

[24] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 102.

[25] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 82. Koca/Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 99.

[26] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 105. Koca/Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 101. Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 79.

[27] Koca/Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 101.

[28] Y CGK, T. 12.7.2023, E. 2023/3-133, K. 2023/400.

[29] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 83.

[30] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 106. Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 83.

[31] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 107. Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 86.

[32] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 108. Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 87.

[33] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 87.

[34] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 88. Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 87.

[35] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 80.

[36] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 89.

[37] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 111. Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 89. Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 88. Kangal, “Göçmen Kaçakçılığı Suçu”, s. 247.

[38] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 112.

[39] Koca/Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 109. Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 88.

[40] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 113.

[41] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 91.

[42] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 90.

[43] Kangal, “Göçmen Kaçakçılığı Suçu”, s. 258.

[44] Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Ceza Muhakemesinde Toplanması Gereken Deliller, s. 220-224.