İŞKENCE SUÇU

1.   Korunan Hukuki Değer

 

 Anayasamızın 17/3. maddesi şu şekildedir: Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.

 İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 5. maddesi şu şekildedir: Hiç kimseye işkence ya da zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulanamaz.

 Gerekçede de belirtildiği üzere, işte bu düşüncelerle, işkence eylemi bir suç olarak ihdas edilmiştir. İşkence suçu, TCK’nın kişilere karşı suçlar kısmında düzenlenmiştir. Bu suç ile korunan hukuki değer bireylerin; maddi ve manevi dokunulmazlığı, onur ve haysiyeti ve ayrıca ceza adaletidir[1]. Ancak suçun anahtar kelimesi ve asıl korunmak istenen yarar, insan onurudur[2].

 

 2.   Suçun Maddi Unsurları

 

İşkence suçunun faili ancak kamu görevlisi olabileceğinden suç, özgü suçtur[3]. Madde metninde, failin; zor kullanma yetkisi, ifade ve sorgu alma yetkisi ve sair bir özelliği aranmamış olup yalnızca kamu görevlisi sıfatı bulunması, fail olması açısından yeterlidir[4]. Bu nedenle, öğretmen-öğrenci ilişkisinde öğretmen de suçun faili olabilir[5].

Kamu görevlisi kavramı, TCK m. 6 hükmü doğrultusunda belirlenir. TCK m. 6 gerekçesinde de belirtildiği üzere TCK anlamında kamu görevlisi, kamusal faaliyete katılan kişidir. Bu yönüyle kamu görevlisi kavramında tek ölçüt, işin kamusal bir faaliyet olmasıdır. Kamusal faaliyet ise, Anayasa ve kanunlardaki usuller doğrultusunda bir hizmetin kamu adına yürütülmesi anlamına gelmektedir.

Diğer yandan, failin kamu görevlisi olması yanında, fiili de görevi gereği işlemesi gerekir[6]. Aksi halde, eziyet suçu söz konusu olabilir. Başkaca bir deyişle kamu görevi ile işkence suçu arasında nedensellik ilişkisi olmalıdır[7].

Suçun mağduru, herkes olabilir. İşkence suçu, mağdur açısından bir özellik arz etmez. Mağdurun vasfı, suçun nitelikli halinin oluşmasına sebebiyet verebilir. Suçun konusu ise, mağdurun maddi ve manevi dokunulmazlığıdır.

İşkence kavramı, Türk Dil Kurumu Sözlüğünde; bir kimseye fiziksel veya manevi olarak yapılan aşırı eziyet, şeklinde; eziyet kavramı ise, yersiz ve gereksiz olarak çektirilen üzüntü, işkence, sıkıntı veya zorluk, şeklinde tanımlanmıştır[8].

İşkence suçunda hareket; madde metninde, “bir kimseye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştirmek” olarak düzenlenmiştir.

Bu bağlamda, işkence suçunda hareketin iki şartı taşıması gerekir:


Bu doğrultuda, bir hareketin öncelikle, mağdurun, bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine ya da algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine veyahut da aşağılanmasına yol açacak nitelikte olup olmadığı tespit edilmeli; ardından bu hareketin insan onurunu ihlal edip etmediği belirlenmelidir.

Bedensel acı, mağdurda fiziken hissedilen ağrı, sızıyı ifade ederken ruhsal acı, mağdurdaki huzur bozucu rahatsızlığı ifade etmektedir. Bu yönüyle hareket, kasten yaralama suçundaki hareket ile örtüşmektedir. Ancak, kasten yaralamada bu neticelerin gerçekleşmesi aranırken işkence suçunda davranışın bu neticeleri gerçekleştirebilecek nitelikte olması yeterlidir[10]. Ayrıca, işkence suçunda, hareket sonucunda mağdurun ayrıca acı hissedip hissetmediği araştırılmaz[11].

Diğer bir hareket, kişinin algılama ya da irade yeteneğinin etkilenmesidir. Kişinin; etrafında olanları anlayabilme, doğru ile yanlışı ayırt edebilme, fillerin anlam ve sonuçlarını anlayabilme, hareketlerini yönlendirebilme gibi hususları ifade eden algılama ve irade yeteneğinin olumsuz anlamda zarar görmesi de bu yönüyle işkence suçuna vücut verebilir[12].

Son olarak, kişinin aşağılanması, şeref ve haysiyetini hedef alan davranışları ifade etmektedir[13]. Bu davranışlar; mağdurun, küçük düşmesine, utanmasına, rezil olmasına neden olan davranışlardır[14]. İnsanı bir araç, nesne haline getiren davranışlar, aşağılayıcıdır[15].


İnsan onuru kavramı, kişinin sadece insan olması nedeniyle saygı duyulası bir varlık olduğunu ifade etmektedir[16].

Alman Anayasası’nın 1. maddesinde insan onur ve haysiyetinin dokunulmaz olduğu ifade edilmiş ve devletin buna sayı göstermek ve korumakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir[17]. Alman Anayasa Mahkemesi, insan onuru kavramını; her koşulda mutlaka uyulması gereken bir kural olarak ele almakta ve uygulamaktadır[18]. Bu bağlamda, insanın aşağılanmasına yönelik, insandan daha aşağı bir varlık olduğunu hissettirir şekilde yapılan davranışlar ile insanın amaç değil araç olarak kullanılması, başkaca bir deyişle insanın araçsallaştırılması veya nesneleştirilmesi, insan onuruna aykırı davranışlar olarak kabul edilmektedir[19]. Ayrıca Alman Anayasa Mahkemesi, her somut olaya göre insan onurunun zedelenip zedelenmediğinin tespit edileceği, önceden genel bir hüküm koyulmasının mümkün olmadığını kabul etmektedir[20].

Bu aşamaya kadar anlatılan hususlar esasında tipik eylemin vücut bulmasına yeterlidir. Ancak gerekçede; işkence suçu bağlamında, kasten yaralama, hakaret ve sair fiiller işlense de bu fillerin ani değil de belli bir süreç içinde sistematik olarak işlenmesi halinde işkence suçunun oluşacağı belirtilmiştir.

Bu doğrultuda, Yargıtayca da kabul edilen gerekçede yer alan bu şarta göre, işkence suçunun oluşabilmesi için, bu fillerin sistematik, süreklilik arz edecek şekilde bir ağırlığa ulaşması gerekir. Fiilin ulaştığı ağırlık düzeyi ise, objektif ölçütlere göre belirlenir[21].

Sistematik, sistemli; sistemli ise düzenli, belli ilkelere, kurallara uyan; dizgeli, anlamlarına gelmektedir[22]. Bu sistemlilik, aynı hareketlerin tekrarlanması değil, hareketlerin bir bütün olarak değerlendirilmesidir[23].

Hareketin, belli bir süreç içerisinde sistematik olarak işlenip işlenmediği her somut olayda hakim tarafından belirlenecektir. Fiilin, bir süreç içerisinde sistematik olarak değil de ani şekilde işlenmesi halinde, işkence değil ani işlenen harekete uyan suç tipi oluşur[24].

Tüm bu açıklamalardan sonra, aslında kanun koyucu; yukarıda sıralanan bedensel veya ruhsal yönden acı çekilmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmaya yol açacak davranışlar, şeklinde düzenlenen hareket başka suçları oluştursa da bunların insan onuruna yaraşmayan şekilde icrasını işkence suçu kapsamında kabul etmiştir[25]. Bu yönüyle esasen işkence suçu, içinde bir veya birkaç unsuru barındırmaktadır. İşkence, genellikle kasten yaralama ve hakaret suçlarını barındırabilir. Bu suçlar, işkence suçunun unsuru haline gelmektedir.  Örneğin, kasten yaralama ve işkence suçunun ayırt edilmesinde aradaki fark eylemin yoğunluğu ve insan onuru ölçütüdür. Öyle kasten yaralama suçları işlenebilir ki eylemin kasten yaralama olarak nitelendirilmesi adaletsiz olur. İşte eylemin artık kasten yaralama olmadığı, kasten yaralamadan ceza vermenin açıkça adaletsiz olduğu bu durumlarda ölçüt insan onuru olarak ele alınmıştır. İnsan onurunu ihlal eder derecedeki kasten yaralama suçu, işkence veya fail kamu görevlisi değilse eziyet suçuna vücut verir.

Nihayet belirtmek gerekir ki, bu suçun ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek cezada bu nedenle indirim yapılmaz. Böylece suçun ihmali hareketle de işlenebileceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Mağdurun, aç veya susuz bırakılması gibi hallerde suçun ihmali hareketle işlenmiş olacaktır[26].  Gerekçede bu duruma, memurun amiri örnek olarak gösterilmiştir. Memurun işkence fiilini görmesine rağmen zımnen fiile rıza gösteren amir, ihmali hareketle suçu işlemiş olacaktır. Bilindiği gibi ihmali hareketten bahsedebilmek için; failin netice engelleme yükümlülüğünün bulunması gerekir. Bu doğrultuda, yalnızca amir değil, polis memurunun da suçu engelleme yükümlülüğü söz konusu olduğundan amir olmasa da ihmali hareketle suçun işlenebilmesi söz konusu olabilir.

 

3.   Suçun Manevi Unsurları

 

İşkence suçu genel kastla işlenebilir. Yeni TCK’da bu yönde bir düzenleme yapılmış olması (özel kasttan genel kasta geçilmesi), işkencenin yalnızca ceza yargılaması ile ilgili olmayabileceğini ifade etmektedir. Yukarıda failin sıfatı kısmında belirtildiği üzere, fail ifade alma veya sorgulama yetkisine sahip bir kamu görevlisi olmak zorunda değildir. Keza fail, ifade verdirme gibi bir saike de sahip olmayabilir. Bu bağlamda işkence suçu, eziyet suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi gibi düşünülmelidir.

 

4.   Nitelikli Haller


Mağdurun;

olması halleri, suçun nitelikli halleri olarak düzenlenmiştir. Ayrıca suçun, avukata veya diğer kamu görevlisine karşı, görevi dolayısıyla işlenmesi de nitelikli haller arasına alınmıştır.  Çocuk kavramı, TCK m. 6 uyarınca, 18 yaşını doldurmamış kimsedir.

Fiilin cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi de nitelikli haller arasında düzenlenmiştir. Bilindiği gibi cinsel taciz, temas içermeyen cinsel amaçlı tacizleri kapsamaktadır. Bu kapsamda, davranışların temas içerir şekilde cinsel saldırı/istismar teşkil etmesi halinde, gerekçede belirtildiği üzere ayrıca cinsel saldırı/istismar suçundan dolayı da uygulama yapılacaktır.

 

5.   Netice Sebebiyle Ağırlaşmış Haller

 

İşkence suçunda neticesi sebebiyle ağırlaşmış haller, kasten yaralama suçunda düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaşmış haller ile aynı olup yalnızca artırım oranları değişmektedir.

 Öncelikle belirtmek gerekir ki, genel hükümler bağlamında, neticesi sebebiyle ağırlaşmış haller açısından yapılan açıklamalar burada da geçerlidir. Bu kapsamda, failin neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence suçundan sorumlu tutulabilmesi için aşağıdaki şartların varlığı gerekir:

 

 

 Bu bağlamda, madde düzenlemesi uyarınca aşağıdaki neticelerin gerçekleşmesi halinde ceza, yarı oranında artırılır:

 

 

Aşağıdaki neticelerin gerçekleşmesi hallerinde ise ceza, bir kat oranında artırılır:

 

 

Suçun neticesinde mağdurda kemik kırığı olması halinde, kemik kırığının hayati fonksiyonuna göre, fail hakkında, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.  

Nihayet, işkence suçu sonucu mağdurun ölmesi halinde suçun cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Bu ağırlaşmış hallerin gerçekleşip gerçekleşmediği, tıp biliminin konusu olup Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda, bu bentlerin uygulaması yapılacaktır. Bu bağlamda, Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan rehber liste[27] doğrultusunda, bu neticelerin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilecektir.

  

6.   Ceza Sorumluluğunu Kaldıran ya da Azaltan Haller

 

İşkence suçuyla korunan değerin, insan onuru olduğu gözetildiğinde, herhangi bir hukuka uygunluk sebebi bulunmadığı kabul edilmektedir[28]. Başkaca bir deyişle, tipik eylemi hukuka uygun hale getiren bir sebep bulunmamaktadır.

Konusu suç teşkil eden hiçbir surette yerine getirilemeyeceğinden amirin işkence yönelik emri, kusurluluğu kaldıran bir hal olarak değerlendirilemez[29]. Bu halde hem amir hem memur işkence suçundan cezalandırılır.

 

7.   Suçun Özel Görünüş Şekilleri

 

a.   Teşebbüs

 

İşkence suçu, sırf hareket suçudur. Bu bağlamda, ancak icra hareketlerinin bölünebilir olduğu durumlarda işkenceye teşebbüs gündeme gelebilecektir[30].

 

b.    İştirak

 

İşkence suçu, yukarıda da belirtildiği üzere özgü suçtur. Özgü saçlarda, özel faillik niteliğini taşımayan suç ortağı yalnızca azmettiren yahut yardım eden olabilir. Ancak getirilen özel düzenleme uyarınca, bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılır. Bu nedenle, kamu görevlisi olmayan kişiler de müşterek fail olabilir[31].

 

c.    İçtima

 

İşkence suçu, sistematiklik kavramı bağlamında, bütünlük gösteren birden çok hareketi kapsayacağından bu hareketlerin tamamı tek bir işkence suçunu oluşturacaktır[32]. Bu halde doğal anlamda hareketin birden fazla olması, birden fazla işkence suçunun oluşması anlamına gelmez.

İşkence suçunun cinsel taciz şeklinde işlenmesi nitelikli haller arasında yer aldığından ayrıca bu halde cinsel taciz suçundan ceza verilmez. Ancak, fiil cinsel saldırı teşkil ediyorsa, ayrıca cinsel saldırı suçundan da cezaya hükmolunur.

Zincirleme suç hükmünü düzenleyen TCK m. 43 maddesinde, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilen istisnai suçlar arasında, işkence suçuna da yer verilmiş olduğundan; bir kimseye karşı, bir suç işleme kararı kapsamında da olsa birden fazla kez işkence suçunun işlenmesinde, gerçek içtima kuralları uyarınca suç sayısınca ceza verilir.

 

8.   Diğer Hususlar

 

İşkence suçunun cezası, 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasıdır. Mağdurun kadın olması halinde cezanın alt sınırı 5 yıldan az olamaz. Suçun nitelikli halinin cezası 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak, fiilin cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi halinde, 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

 Maddede yer alan özel hüküm gereği, işkence suçundan dolayı zamanaşımı işlemez.

 İşkence suçunda görevli mahkeme, ağır ceza mahkemesidir.

 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 2. maddesi uyarınca, işkence suçundan resen soruşturma ve kovuşturma yapılır; ayrıca memurun yargılanması için izin alınmasına gerek yoktur.

  


Dipnotlar


[1] Veli Özer Özbek/Koray Doğan/Pınar Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 17. Baskı, Ankara, Seçkin, 2022, s. 285. M. Emin Artuk/Ahmet Gökcen/M. Emin Alşahin/Kerim Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 20. Baskı, Ankara, Adalet, 2022, s. 338. Durmuş Tezcan/Mustafa Ruhan Erdem/R. Murat Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, 20. Baskı, Ankara, Seçkin, 2022, s. 306. R. Murat Önok, Uluslararası Boyutuyla İşkence Suçu, Ankara, Seçkin, 2006, s. 355. İsa Başbüyük, “Türk Ceza Kanunu’nda İşkence Suçu”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 12, Özel Sayı, 2010, s. 1447.

[2] Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 13.12.2012 tarihli E. 2012/29994, K. 2012/38227 sayılı kararı.

[3] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 285.

[4] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 307.

[5] Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 344.

[6] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 307.

[7] Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nın 01.02.2023 tarihli, E. 2021/8-90, K. 2023/60 sayılı kararı.

[8] https://sozluk.gov.tr/

[9] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 308.

[10] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 287.

[11] Başbüyük, “Türk Ceza Kanunu’nda İşkence Suçu”, s. 1456.

[12] Önok, Uluslararası Boyutuyla İşkence Suçu, s. 398. Başbüyük, “Türk Ceza Kanunu’nda İşkence Suçu”, s. 1457.

[13] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 288.

[14] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 312.

[15] Önok, Uluslararası Boyutuyla İşkence Suçu, s. 401.

[16] https://en.wikipedia.org/wiki/Dignity (Erişim tarihi: 19.10.2023)

[17] https://www.btg-bestellservice.de/pdf/80207000.pdf (Erişim tarihi: 19.10.2023)

[18] Oktay Uygun, Hukuk Teorileri, 3. Baskı, İstanbul, 12 Levha, 2023, s. 28.

[19] https://en.wikipedia.org/wiki/Dignity (Erişim tarihi: 19.10.2023)

[20] Önok, Uluslararası Boyutuyla İşkence Suçu, s. 392.

[21] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 314.

[22] https://sozluk.gov.tr/

[23] Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nın 01.02.2023 tarihli, E. 2021/8-90, K. 2023/60 sayılı kararı.

[24] Artuk/Gökcen/Alşahin/Çakır, Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 341.

[25] Başbüyük, “Türk Ceza Kanunu’nda İşkence Suçu”, s. 1464.

[26] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 309.

[27] https://www.atk.gov.tr/tckyaralama24-06-19.pdf (Erişim tarihi: 10.10.2023).

[28] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 294. Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 321.

[29] Başbüyük, “Türk Ceza Kanunu’nda İşkence Suçu”, s. 1474.

[30] Başbüyük, “Türk Ceza Kanunu’nda İşkence Suçu”, s. 1477.

[31] Özbek/Doğan/Bacaksız, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, s. 295.

[32] Tezcan/Erdem/Önok, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, s. 324.



BİBLİYOGRAFYA

 

ARTUK M. Emin/GÖKCEN Ahmet/ALŞAHİN M. Emin/ÇAKIR Kerim, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 20. Baskı, Ankara, Adalet, 2022.

BAŞBÜYÜK İsa, “Türk Ceza Kanunu’nda İşkence Suçu”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 12, Özel Sayı, 2010, s. 1443-1485.

ÖNOK R. Murat, Uluslararası Boyutuyla İşkence Suçu, Ankara, Seçkin, 2006.

ÖZBEK Veli Özer/DOĞAN Koray/BACAKSIZ Pınar, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 17. Baskı, Ankara, Seçkin, 2022.

TEZCAN Durmuş/ERDEM Mustafa Ruhan/ÖNOK R. Murat, Teorik ve Pratik Ceza Özel Hukuku, 20. Baskı, Ankara, Seçkin, 2022.

UYGUN Oktay, Hukuk Teorileri, 3. Baskı, İstanbul, 12 Levha, 2023.


Elektronik Kaynaklar

 

https://sozluk.gov.tr/

https://en.wikipedia.org/wiki/Dignity

https://www.btg-bestellservice.de/pdf/80207000.pdf

https://www.atk.gov.tr/tckyaralama24-06-19.pdf


keywords: işkence; işkence nedir; işkence suçu; işkence suçunun cezası; TCK 94; işkence suçu yargıtay kararları; işkence suçu makale; işkence suçunun unsurları; işkence suçu zamanaşımı;