SUÇUN İŞLENMESİNE YARDIM ETME

İŞTİRAK


Suçun işlenmesine yardım etme, suça iştirak eden kişinin, suçun işlenmesinde bulunduğu katkıyı ifade etmektedir. İştirak derecesi, suçun işlenmesine yardım sayılıp sayılmayacağını belirleyecektir. 


İştirak; bir kişi tarafından işlenebilen bir suçun, birden fazla kimse tarafından işbirliği içinde işlenmesini ifade etmektedir.


Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştirenlerden her biri fail olarak sorumlu tutulmaktadır.


Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına "şerik" denilmektedir.


Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir.


Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir.


Kanunda şeriklik; azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir.


TCK'nın 39/2. maddesindeki düzenleme kapsamında yardım etme, maddi ve manevi yardım olarak ikiye ayrılabilir.




Kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olamayan bir suç ortağı, gerçekleşen fiilden 5237 Sayılı Kanun'un 40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca sorumludur.


Suçun; gönüllü vazgeçenin gösterdiği gayreti dışında başka bir sebeple işlenmemiş olması veya gönüllü vazgeçenin bütün gayretine rağmen işlenmiş olması hallerinde de gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanır.


Gönüllü vazgeçmenin şahsi bir cezasızlık sebebi olması nedeniyle bu durum diğer şeriklere etki etmez.

SUÇUN İŞLENMESİNE YARDIM ETME YARGITAY KARARLARI

Konuyla ilgili bir kısım Yargıtay kararları aşağıdaki gibidir:

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 15.12.2020 tarih, 2018/20-36 E. 2020/521 K. 


“İştirak; bir kişi tarafından işlenebilen bir suçun, birden fazla kimse tarafından işbirliği içinde işlenmesini ifade eder. 5237 Sayılı TCK sisteminde suça iştirak eden herkes, sırf iştirak ettiği için değil, suçun işlenişindeki katkısı ve bu katkının önemine göre cezalandırılmaktadır. Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştirenlerden her biri fail olarak sorumlu tutulmakta, böylece suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurarak suçu işleyen kimseler, suç için kanunda öngörülmüş ceza ile cezalandırılmaktadır.

Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına "şerik" denilmekte olup, kanunda şeriklik; azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre, kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olmayan suç ortağı, gerçekleşen fiilden, "bağlılık kuralı" uyarınca sorumlu olmaktadır.”

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 18.03.2021 tarih, 2020/1-465 E. 2021/122 K.


“TCK'nın 39/2. maddesindeki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır.

1- ) Bir suçun işlenmesine maddi yardımda bulunma çok çeşitli şekillerde ortaya çıkmakla birlikte anılan maddede maddi yardım;

a- ) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek,

b- ) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak,

Olarak sayılmış,

2- ) Manevi yardım ise;

a- ) Suç işlemeye teşvik etmek,

b- ) Suç işleme kararını kuvvetlendirmek,

c- ) Suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaad etmek,

d- ) Suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek,

Şeklinde belirtilmiştir.

Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir.”

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 17.12.2020 tarih, 2016/1-1171 E. 2020/525 K. 


“Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına “şerik” denilmekte olup, 5237 Sayılı TCK'da şeriklik, azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre, kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olamayan bir suç ortağı, gerçekleşen fiilden 5237 Sayılı Kanun'un 40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca sorumlu olmaktadır.”

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 24.03.2015 tarih, 2014/10-183 E. 2015/62 K.


“gönüllü vazgeçme şahsi bir cezasızlık sebebi olarak öngörüldüğünden dolayı, bunun diğer şeriklere etkisi yoktur. TCK'nun 41. maddesine göre sadece gönüllü vazgeçen bu vazgeçmeden yararlanacak, hareketin nedensellik değerini ortadan kaldırmayan diğer şeriklerin sorumlulukları sürecektir.”