CEZA VE CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU YÖNÜNDEN
8. YARGI PAKETİ DEĞİŞİKLİKLERİ
02.03.2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşan 7499 sayılı kanun (8. yargı paketi) ile birçok değişiklikler yapılmıştır.
İlk göze çarpan değişiklik, yargıda, kanun yollarına başvuru ve cevap sürelerinin tamamının iki hafta olması için birçok maddenin yeniden düzenlenmiş olmasıdır. Bu yazımızda, yalnızca Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku yönlerinden yapılan değişiklikler incelenmiştir.
8. yargı paketi değişiklikleri bağlamında, ceza muhakemesindeki yer alan aşağıdaki işlemlere ilişkin süreler, iki (2) hafta olarak kanun yollarına başvurulara ilişkin olanlar tebliğden itibaren başlayacak şekilde değiştirilmiştir:
Eski hale getirme.
Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında hazine temsilcinin cevap süresi.
Kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı itiraz.
İtiraz kanun yoluna başvuru.
İstinaf başvuru ve cevap dilekçesi.
Temyiz başvuru ve cevap dilekçesi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesine cevap.
Yargılamanın yenilenmesinde cevap süresi.
8. yargı paketi ile Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikler bakımından:
20-100 TL arasında uygulanan adli para cezası miktarları 100-500 TL olarak değiştirilmiştir.
Önödemede 30 TL olarak saptanan adli para cezası, 100 TL olarak değiştirilmiştir.
8. yargı paketi ile koruma tedbirlerine ilişkin olarak yapılan değişiklikler:
Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası açabilme hallerine; “konutu terk etmemek veya uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmak dâhil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek şeklindeki adli kontrol yükümlülükleri uygulandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen kişiler” eklenmiştir.
Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarından; yakalanmış veya tutuklanmış fakat hakkında takipsizlik ya da beraat kararı verilenler, mahkumiyete hükmedilse de tutukluluk süreleri bu cezayı aşanlar ile yukarıda belirtilen yeni değişiklik nedeniyle açılan tazminat davalarında, Tazminat Komisyonu görevlendirilmiştir. Buna göre, ağır ceza mahkemesine yapılan istemler, Tazminat Komisyonuna gönderilecektir.
Yapılan diğer değişikliğe göre; koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında verilen karar üzerine istinaf incelemesinde, bölge adliye mahkemesi, bozma halinde işin esası hakkında da kendisi karar verecek ve bu karar kesin olacaktır.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı üzerine HAGB kurumu yeniden ele alınmıştır. 8. yargı paketi ile Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) yönünden yapılan değişiklikler:
HAGB kararına karşı genel kanun yolu olarak diğer koşulları da varsa istinaf ve temyiz kanun yoluna başvurulabilecektir.
Bu nedenle, HAGB koşullarında yer alan “sanığın da bunu kabul etmesi” koşuluna yeni düzenlemede yer verilmemiştir.
8. yargı paketi ile basit yargılama usulünde yapılan değişiklikler:
Basit yargılama usulünde itiraz yeni düzenlenmiştir. Buna göre, itiraz üzerine hükmü veren mahkemece dosya, o yerde birden fazla asliye ceza mahkemesi bulunması hâlinde tevzi kriterlerine göre belirlenen asliye ceza mahkemesine gönderilir ve bu mahkemece duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Tek asliye ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde ise, aynı mahkemede yetkili başka bir hakim varsa bu hakim tarafından; aksi hâlde adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu başkanınca görevlendirilen hakim tarafından duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223. madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.
Bu itirazın yargılama giderine, vekâlet ücretine veya maddi hataya ilişkin olması hâlinde 268. maddenin ikinci fıkrası (genel itiraz kanun yolu) hükmü uygulanır. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir.
8. yargı paketi ile yapılan diğer değişiklikler:
Anayasa Mahkemesi’nin iptali üzerine tekrar kaleme alınan CMK m. 247 uyarınca, kaçak sanık hakkında kovuşturma yapılabilir. Ancak, daha önce sorgusu yapılmamış ise, mahkûmiyet ve ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez.
CMK m. 294'e “Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir.” fıkrası eklenmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği hükümlünün kısıtlılığına dair hükmü yeniden kaleme alınmıştır. Buna göre artık hükümlü mutlaka kısıtlanmayacaktır. Yapılan düzenlemeye göre 5 yıldan daha az hapis cezası alan hükümlüler sırf bu nedenle kısıtlanmayacak; 5 yıl veya daha fazla hapis cezasına hüküm giyenler ise sulh hukuk hakimi tarafından dinlenilmek suretiyle kısıtlanıp kısıtlanmayacağına karar verilecektir. Burada hakime takdir yetkisi tanınmıştır.
8. yargı paketi ile aşağıdaki maddeler yürürlükten kaldırılmıştır:
Hüküm, istinaf yoluna başvuran Cumhuriyet savcısına veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açıklanmamışsa; hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğunun mahkemece öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde tebliğ edilir.
Hüküm, temyiz eden Cumhuriyet savcısına veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açıklanmamışsa; hükmün temyiz edildiğinin bölge adliye mahkemesince öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde tebliğ edilir.
Temyiz, sanık tarafından yapılmış ise, ek dilekçe kendisi veya müdafii tarafından imza edilerek verilir.
8. yargı paketinde yapılan bu değişiklilerin yürürlük tarihi 01.06.2024'tür.