KOŞULLU SALIVERİLME NEDİR – KOŞULLU SALIVERİLME SÜRELERİ


Koşullu salıverilme; hapis cezasının bir bölümünün geçmesi halinde hükümlünün denetimli serbestlik tedbiriyle serbest bırakılmasına anlamına gelmektedir. Koşullu salıverilme konusu, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107 ve 108. maddelerinde düzenlenmiştir. 

Koşullu salıverilme için infaz süresinin iyi halli geçirilmiş olması gerekir.

KOŞULLU SALIVERİLME SÜRELERİ NE KADARDIR?

KOŞULLU SALIVERİLME SÜRESİ NASIL HESAPLANIR?


Koşullu salıverilme için ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken süreler aşağıdaki gibidir:




Koşullu salıverilme süreleri aşağıdaki miktarları geçemez:


 

Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkumiyet halinde aşağıdaki koşullu salıverilmesi süreleri uygulanır:


KOŞULLU SALIVERİLME KARARININ GERİ ALINMASI


Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hakiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.


Koşullu salıverilme kararının geri alınması halinde hükümlü hakkında aşağıdaki kararlar verilir:



Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez.

BİR KISIM SUÇLARDA KOŞULLU SALIVERİLME


Aşağıdaki suçlarda koşullu salıverilme süresi (ağırlaştırılmış müebbet – 39 yıl, müebbet – 33 yıl) süreli hapis cezalarında 3/4 olarak uygulanır:


TERÖR SUÇLARINDA KOŞULLU SALIVERİLME


5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan "Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar", "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar", "Milli Savunmaya Karşı Suçlar" altında yer alan suçlardan birinin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi dolayısıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkumiyet halinde, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz.

TEKERRÜR HALİNDE KOŞULLU SALIVERİLME


Tekerrür halinde işlenen suçlar veya çocuğa karşı işlenen bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya müebbet hapis cezasına mahkumiyet  kapsamında koşullu salıverilme süreleri aşağıdaki gibidir:



İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez ve bu husus kararda belirtilir.


İnfaz hakimi, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler.

KOŞULLU SALIVERİLME BİR KISIM HUSUSLAR


Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün 15 yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır.


Koşullu salıverilmeden sonra uygulanacak denetimli serbestlik tedbiri süresi, hapis cezasının kalan kısmı kadardır.


İnfaz hakimi, 2 yılı geçmemek üzere denetim süresi içinde hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenecek yükümlülüklere tabi tutulmasına karar verebilir. Bu karar gereğince denetimli serbestlik müdürlüğü, risk ve ihtiyaçlarını dikkate alarak hükümlüyü;



yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutar.

 

İnfaz hakimi, koşullu salıverilen hükümlünün kişiliğini ve topluma uyumdaki başarısını göz önünde bulundurarak; denetim süresinin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadan veya herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine karar verebileceği gibi, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını veya belirlenen yükümlülükleri denetim süresi içinde kaldırabilir.


Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.


Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına dair karar infaz hakimliği tarafından dosya üzerinden itiraz yolu açık olmak üzere verilir.

KOŞULLU SALIVERİLME NEDİR – KOŞULLU SALIVERİLME SÜRELERİ YARGITAY KARARLARI

Konuyla ilgili olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 10.06.2021 T. 2019/1-206 E. 2021/272 K. sayılı kararı aşağıdaki gibidir:

“Bir ceza hükmü verildiğinde normal sonuç bu hükmün infazıdır. Ancak bu kuralın istisnaları, bazen, cezalar sistemini tamamlayan araçları oluşturmaktadır. İşte çağdaş ceza hukukunda, cezalar sistemini tamamlayan kurumlardan biri de koşullu salıverilmedir. 5275 Sayılı Kanun'da düzenlenmiş olan koşullu salıverilme kavramının ortak bir tanımı bulunmamaktadır. Bu kavramın ortak bir tanımının bulunmamasının en önemli sebebi, koşullu salıverilme kurumunun düzenlenme şekli, amacı, şartları ve sonuçlarının ülkeden ülkeye farklılıklar içermesidir. Türk Ceza Hukukunda da koşullu salıverilme kavramıyla ilgili farklı tanımlar yapılmıştır.

Doktrinde koşullu salıverilmeyle ilgili olarak; “Koşullu salıverilme, mahkûm edildiği hürriyeti bağlayıcı cezasından, kanunun gösterdiği bir bölümünü iyi hal ile ve kurallara tam uyarak geçirmiş olan hükümlünün, konulmuş olan şartlara uymadığı takdirde geri alınması şartı ile, mahkûmiyet süresini tamamı ile bitirmeden, merciince alınacak bir kararla salıverilmesini ve böylece serbest hayata dönmesini ya da bu hayata geçişinin kolaylaştırılmasını sağlayan bir kurumdur” ( Dönmezer-Erman, Nazarî ve Tatbikî Ceza Hukuku, DER yayınları, 14. bası, İstanbul, 2020, Cilt III, s.285. ); “Şartla salıverme, cezaevinde hal ve gidişatı iyi olan hükümlüye tanınan ve hükümlülük süresinin bitmesinden önce salıverilmesini sağlayan bir lütuftur, iyiliktir” ( Sami Selçuk, Doğululaşan Batılı Kurum: Şartlı Salıverme, T. Yayınevi, 1. Baskı, 1990, s. 260. ); “Koşullu salıverilme, mahkûm olunan cezanın bir kısmının infaz kurumunda çekilmesinden sonra, geri kalan kısmının kanunda belirtilen belirli şartlarla cezaevi dışında geçirilmesini sağlayan bir ceza infaz kurumudur” ( Koca, Mahmut/Üzülmez, İlhan; Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 13. Baskı, Seçkin Yayınları, Ankara, 2020, s. 607; Z., Hamide; Ceza Hukuku Genel Hükümler, 7. Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul, 2019, s. 662. ); “Şartla salıverme, hürriyeti bağlayıcı cezaların infazında hem bir bireyselleştirme aracı hem de yaptırımın çekilmeyen kısmının yerine geçmek üzere öngördüğü deneme süresiyle cezaya seçenek bir kurumdur” ( Yenidünya, Mukayeseli Hukukta ve Türk Hukukunda Şartla Salıverme, s. 19. ); “Koşullu salıverilme, mahkûm edildiği hürriyeti bağlayıcı cezanın kanun tarafından öngörülen kısmım iyi hal ile geçirmiş olan hükümlünün, konulan şartlara uymadığı takdirde geri alınması koşulu ile hükümlülük süresinin tamamının bitirilmeden merciince alınacak kararla salıverilmesini ve bu şekilde normal yaşama dönmesini sağlayan bir kurumdur” ( Timur Demirbaş, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Seçkin Yayınevi, 15. baskı, 2020, s. 715-716. ); “Koşullu salıverilme, hapis cezasına mahkûm edilmiş olan hükümlünün, hükmedilen hapis cezasının belirli bir kısmını ceza infaz kurumunda iyi halli olarak çektikten sonra, belirli koşullarla cezanın kalan kısmının infaz kurumu dışında infaz edilmesini öngören ve infazın bireyselleştirilmesini sağlayan bir infaz kurumudur.” ( A. Bozdağ, Türk Ceza Hukukunda Koşullu Salıverilme Kurumu ve Etkinliğinin Geliştirilmesi, Adalet Yayınevi, 2. baskı, 2021, s. 25. )

Şeklinde tanımlamalar yapılmıştır.

Anayasa Mahkemesi de bir kararında koşullu salıverilmeyi; “Cezanın çektirilmesinin kişiselleştirilmesi, başka bir deyişle cezaevindeki tutum ve davranışlarıyla ( iyi durumuyla ) topluma uyum sağlayabileceği izlenimini veren hükümlünün şarta bağlı olarak ödüllendirilmesidir. Suçlunun kendisine verilen cezadan daha kısa bir sürede uslanması, eyleminden pişmanlık duyması ve bunu iyi davranışıyla kanıtlaması durumunda, infaz sistemindeki en etkili araçtır. Koşullu salıverilmenin en önemli öğeleri, cezanın belirli bir süre çekilmiş olması, hükümlünün bu süre içinde iyi durum göstermesi, koşullu salıverildikten sonra gözetim altında kalması ve koşullu salıverilmenin gereklerine uyulmaması durumunda koşullu salıverilme kararının geri alınabilmesidir” şeklinde tanımlamıştır. ( AYM'nin 18.07.2001 tarihli ve 4-332 Sayılı kararı. ).

Koşullu salıverilmenin kabulünde rol oynayan temel düşünce şudur ki, "Suçlu, hakimin kabul ettiğinden çok daha çabuk uslanabilir ve bu durumda hükümlünün ceza kurumundaki süresi gereksiz olur." Sonuç olarak bu durumdaki hükümlünün salıverilmesi ile topluma dönmesini çabuklaştırmak ve fakat salıverilmeden itibaren belirli bir süre ile onu kontrol etmek, belli bir çerçeve içinde denetim altında tutmak suretiyle toplum hayatına uyumu bakımından bir aşamadan geçirmek ve böylece uyumu kolaylaştırmak yerinde olur ( Dönmezer-Erman, Nazarî ve Tatbikî Ceza Hukuku, DER yayınları, 14. bası, İstanbul, 2020, Cilt III, s.286. ).

Koşullu salıverme süresinin hesaplanmasında ve cezaların içtimaında, suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanun ile infazın yapıldığı tarihteki infaz kanununun farklı hükümler içermesi ya da farklı kanunların yürürlükte olduğu iki farklı tarihte işlenen iki suçtan hükmedilen hapis cezalarının içtimaının hangi tarihte yürürlüğe girmiş olan infaz kanununa göre yapılacağının tespiti de uygulamada önem arz etmektedir.

Türk Ceza Kanun'un kanunların zaman bakımından uygulanması başlıklı 7. maddesine göre; " ( 2 ) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz edilir. ( 3 ) Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır." ( TCK m. 7 ). Türk Ceza Kanunu'nda kanunların zaman bakımından uygulanması konusunda "önceki ve sonraki kanunlar arasında lehe olan kanunun uygulanmasını" kabul etmiştir. Ancak infaz hukukuna ilişkin kanun hükümlerinin zaman bakımından uygulanmasında ise, "kural olarak kanunların derhal uygulanmasını" kabul edilmiştir. Fakat kanun koyucu, derhal uygulanma ilkesinin hapis cezasının ertelenmesi, tekerrür ve koşullu salıverilme konularında uygulanmayacağını, başka bir ifadeyle, koşullu salıverilme konusunda lehe kanunların geriye yürütüleceğini düzenlemiştir. Dolasıyla koşullu salıverilme kurumuna ve uygulanmasına ilişkin kanun hükümlerinin uygulanması bakımından derhal uygulama ilkesi değil, lehe kanunun uygulanması ilkesi geçerli olacaktır. Ancak lehe kanun uygulamasında temel kural, eski ve yeni kanun hükümlerinin ayrı ayrı bir kül olarak değerlendirilip, hangi kanunun lehe olduğunun bir kül olarak belirlenmesidir. başka bir ifadeyle, lehe kanun uygulamasında tek bir hükmün infazında karma kanun uygulaması yapılmaz. ( Dr. A. Bozdağ, Türk Ceza Hukukunda Koşullu Salıverilme Kurumu ve Etkinliğinin Geliştirilmesi, Adalet Yayınevi, 2. Baskı, Ankara, 2021, sayfa 147-148 ).”