CİNSEL SALDIRI SUÇU VE CEZASI
Cinsel saldırı suçunda korunan hukuki değer, kişilerin cinsel özgürlüğü ve dokunulmazlığıdır.
Cinsel saldırı suçunun özelliği, bu suçu oluşturan fiillerin mağdurun iradesi dışında gerçekleştirilmesidir. Cinsel saldırı suçu ancak kasten işlenebilir ve failin kastının suçun kanuni tanımındaki tüm unsurları; yani mağduru, cinsel davranışı, vücut dokunulmazlığının ihlalini ve mağdurun rıza göstermediğini kapsaması gerekir.
Suçun temel şekline ilişkin maddi unsuru; kişinin vücut üzerinde gerçekleştirilen, cinsel arzuları tatmin amacına yönelik ve fakat cinsel ilişkiye varmayan cinsel davranışlardır. Suçun oluşması için gerçekleştirilen hareketlerin objektif olarak şehevi nitelikte olması yeterlidir.
Suçun nitelikli halinde, vücuda veya sair bir cisim ithal edilmesi söz konusudur. Suçun temel şeklinin aksine nitelikli halinin oluşabilmesi için, gerçekleştirilen davranışın cinsel arzuların tatmini amacına yönelik olması şart değildir.
Cinsel saldırı suçunun cezası 5-10 yıl hapis cezasıdır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.”
Maddenin 2. fıkrası kapsamında; fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.
Suçun aşağıdaki şekillerde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır:
Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı.
Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle.
Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından.
Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte.
İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle.
Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
CİNSEL SALDIRI SUÇU (TCK 102) YARGITAY KARARLARI
Konuyla ilgili bir kısım Yargıtay kararları aşağıdaki gibidir:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 15.06.2021 tarih, 2019/3-16 E. 2021/281 K.
“Cinsel saldırı suçunun oluşabilmesi için eylem, mağdurun rızasına aykırı olarak gerçekleştirilmelidir. Başka bir ifadeyle cinsel saldırı suçunda, mağdurun iradesi esas alınmakta olup irade dışında gerçekleştirilen eylemler anılan suçu oluşturmaktadır. Fiil, cebir, tehdit veya hileyle gerçekleştirilebilir. Nitekim bu husus madde gerekçesinde, “Cinsel saldırı suçunun özelliği, bu suçu oluşturan fiillerin mağdurun iradesi dışında gerçekleştirilmesidir. Mağdura karşı cebir veya tehdit ya da hile kullanılabileceği gibi, örneğin bilincinin yitirilmesine neden olmak veya örneğin uyku hâli dolayısıyla bilincinin kapalı olmasından yararlanmak suretiyle de bu suçlar işlenebilirler” şeklinde ifade edilmiştir. Eşe karşı nitelikli cinsel saldırı suçunun oluşabilmesi için de fiilin mağdur eşin rızasına aykırı olarak gerçekleştirilmesi zorunludur.
Öte yandan cinsel saldırı suçunda cebir ve şiddetin fiilin tamamının işlenmesi sırasında kullanılmasına gerek yoktur, cinsel saldırı eyleminden önce veya eylem sırasında kullanılması yeterlidir ( Fahri Gökçen Taner, Türk Ceza Hukukunda Cinsel Özgürlüğe Karşı Suçlar, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2017, s. 122, M. E. Artuk - A. Gökcen, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 18. bası, Ankara, 2019, s.360. ).
Tam da bu noktada kullanılan cebir ve şiddetin ölçüsünün ne olacağı önem arz etmektedir. Zira kullanılan cebir ve şiddet, derecesine göre TCK'nın 42. maddesindeki "birleşik suç" kuralı uyarınca suçun unsuru ya da ağırlaştırıcı nedeni olabileceği gibi "gerçek içtima" kuralları uyarınca müstakilen suç da teşkil edebilecektir. Nitekim TCK'nın 6545 Sayılı Kanun'un 58. maddesiyle yapılan değişiklikten önceki 102/4. maddesinde "Suçun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir kullanılması durumunda kişi ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı cezalandırılır." denilmek suretiyle, nitelikli cinsel saldırı suçu işlendiği sırada uygulanacak cebir ve şiddet yönünden "mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçüde olması" kriteri getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, fail tarafından cinsel saldırı suçu işlenirken uygulanacak cebir ve şiddetin mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçüde olması hâlinde, bu eylem cinsel saldırı suçunun cebir unsuru sayılacak, bu ölçünün ötesinde uygulanacak cebir ise müstakilen kasten yaralama suçunu oluşturacak ve failin cinsel saldırı suçu ile birlikte kasten yaralama suçundan da cezalandırılmasına karar verilecektir.”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 02.06.2021 tarih, 2019/14-500 E. 2021/250 K.
“Korunan hukukî değer, kişilerin cinsel özgürlüğü ve dokunulmazlığıdır. Cinsel saldırı suçunda failin kadın ya da erkek, evli veya bekâr olması mümkündür. Fail ile mağdurun farklı ya da aynı cinsiyetten olması da önemli değildir. Ancak, TCK'nın 102. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçunun mağdurunun on sekiz yaşını tamamlamış olması gerekir. Cinsel saldırı kasten işlenebilir ve failin kastının suçun kanuni tanımındaki tüm unsurları, yani mağduru, cinsel davranışı, vücut dokunulmazlığının ihlalini ve mağdurun rıza göstermediğini kapsaması gerekir. Bu suçla korunan hukuki yarar üzerinde tasarrufta bulunabilen cinsel özgürlük olduğundan hukuki sınırlar içerisinde kalması şartıyla rızaya ehil mağdurun cinsel davranışa göstereceği rıza, fiili hukuka uygun hale getirecektir. Maddenin ikinci fıkrasındaki nitelikli halin oluşması için vücuda organ veya sair cismin sokulması gerekir.
Basit cinsel saldırı suçunun oluşabilmesi için eylemin cinsel ilişki boyutuna ulaşmaması gerekir. Eylem, vücuda organ veya sair bir cisim sokmaya yönelikse veya fiil de işlenmişse, basit cinsel saldırı değil, ikinci fıkrada düzenlenen nitelikli cinsel saldırı suçu söz konusu olacaktır. Bu ayırımın yapılabilmesi için failin kastının ve gerçekleştirdiği davranışların hangi fiile yönelik olduğunun belirlenmesi gerekir. Failin amacı ve davranışları vücuda organ veya sair bir cisim sokmak olmaksızın cinsel duyguları tatmine yönelik ise basit cinsel saldırı, amacı ve davranışları vücuda organ veya sair bir cisim sokmaya yönelik olmakla birlikte eylemin elinde bulunmayan nedenlerle gerçekleştirilememesi hâlinde ise ikinci fıkrada düzenlenen nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs söz konusu olacaktır. Madde metninde "sair bir cisim" ibaresine yer verilmesi karşısında suçun temel şeklinin aksine, ikinci fıkrada tanımlanan nitelikli hâlin oluşabilmesi için eylemin cinsel arzularının tatmini amacına yönelik olması şart değildir.”