HUKUK DEVLETİ NEDİR? BİR HUKUK DEVLETİ NASIL OLUR?


2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilemez hükümlerinden olan “Cumhuriyetin Nitelikleri” başlıklı 2. maddesi "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir." şeklindedir. 

Görüldüğü üzere, Türkiye Cumhuriyeti’nin sıfatları arasından “sosyal bir hukuk devleti” ibaresi eklenmiş olup, Devlete bu anlamada pozitif bir yükümlülük getirmiştir. Bu bağlamda, hukuk devletinin tanımlaması, devletin tüm eylem ve işlemlerinde hukuka uygunluk olarak yapılabilecek ise de, hukuk devleti ilkesi bu ibareden çok daha geniş ve altı doldurulabilir kavramdır. Nitekim; hukuk devleti, evrensel hukuk ilkeleri ile bağlı olan, içerisinde yargısal denetim barındıran bir devlet anlamına gelmelidir.

Hukuk devleti ilkesi kapsamında birçok hukuki kavrama yer verilerek farklı tanımlamalar yapılmakta olup, bu ilkenin yalnızca Anayasa’da yer verilen bir kavramdan ibaret olmadığı ve bu kapsamında devletin, hakların etkin kullanılmasını sağlama yükümlülüğünün de doğduğu kabul edilmektedir. Sonuç olarak aşağıdaki özet bilgilere yer verilmiştir;

HUKUK DEVLETİ İLKESİ MAHKEME KARARLARI

Konuyla ilgili mahkeme kararları aşağıdaki gibidir: 


Anayasa Mahkemesi 12.10.2016 tarih, 2015/73 E. 2016/161 K. 

“14. Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.

Anayasa Mahkemesi 30.06.2020 tarih, 2017/35546 başvuru numara

“25. Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti; insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir (AYM, E.2017/103, K.2017/108,31/5/2017, § 9; Cem Burak Karataş [GK], B. No: 2014/19152, 18/10/2017, § 91).”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 16.04.2019 tarih, 2015/511 E. 2019/455 K. 

“Hukuk devleti ilkesi, en kısa tanımıyla; vatandaşların hukuki güvenlik içinde bulundukları, devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olduğu bir sistemi anlatır. Hukuk devleti, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm işlem ve eylemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerektirir.”

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 04.02.2003 tarih, 2003/26 E. 2003/8 K. 

“Demokratik Hukuk Devleti ilkesi, hukuka bağlı, istikrarlı bir özgürlük rejimini ifade eder. Burada aranan Devletin tüm etkinliklerinde hukukun egemen olması, tüm etkinliklerin hukuk kurallarına uygun bulunmasıdır. Bu uygunluğu sağlayacak makamlar ise yargı organlarıdır.”

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 05.10.2018 tarih, 2017/6 E. 2018/9 K. 

“Anayasa Mahkemesinin bir çok kararında vurgulanıldığı üzere, hukuk devletinde uyulması zorunlu temel ilkelerden birini "hukuk güvenliği ilkesi" oluşturmaktadır. Hukuk devletinde hukuk güvenliğini sağlayan bir düzenin kurulması asıldır. Anayasa'da öngörülen temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının ve insan haklarının yaşama egemen kılınmasının ön koşulu olan hukuk güvenliği ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Bu yönüyle, hukuk devletinin önemli bir unsuru olarak hukuki güvenlik ilkesi, yalnızca hukuk düzeninin değil, aynı zamanda belirli sınırlar içinde, bütün devlet faaliyetlerinin, belirli oranda önceden öngörülebilir olması anlamını taşır. Hukuki güvenlik sadece bireylerin devlet faaliyetlerine duyduğu güveni değil, aynı zamanda yürürlükteki mevzuatın süreceğine duyulan güveni de içerir.”

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 21.02.2014 tarih, 2013/1 E. 2014/1 K. 

“Bir hukuk devletinde herhangi bir hakkın anayasalarla salt tanınmış olması yeterli olmayıp, bunun yanında devlete bu hakların etkin kullanılması ve kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılması bakımından bir takım pozitif ödevler yüklenmiştir.”